Nanoknife, irreversible electroporation (IRE) teknolojisi ısı enerjisi kullanmadan tümörlü dokuların hücre duvar yapısını bozarak etki etmektedir. Böylece erken evre tümörlerde pankreasın ameliyat ile çıkarılmasına gerek kalmadan kanser tedavi edilebilmek te, ileri evre tümörlerde de cerrahi olarak çıkarılması mümkün olmayan tümörlerin tedavi edilebilmesine olanak tanımaktadır. 

Pankreas sindirim ve kan şekeri düzenlenmesi için gerekli hormonları salgılayan ancak yerleşim itibarı ile gerek iyi huylu gerek kötü huylu hastalıklarının tedavisi oldukça zor olan bir organdır. Karın bölgesinde arka duvara yakın yerleşimlidir. Her organ gibi pankreasta da kanser gelişebilir.

Her kanserde olduğu gibi pankreas kanserinde tedavi hedefi tümörün tamamen yok edilmesidir. Pankreas için bu konuda yeterli derecede etkili bir kemoterapi ve radyoterapi programı yoktur. Şu an için bilinen en etkin tedavisi fiziksel olarak kanserli dokuların ortadan kaldırılmasıdır. Bu da genellikle ameliyat ile kanserli dokuların bütünlüğü bozulmadan çıkarılması ile mümkün olur. 

Ancak pankreas kanserli çoğu hasta doktora başvurduğunda kanser ya etraftaki damarlara veya karaciğer başta olmak üzere uzak organlara atlamış olmaktadır. Bu da tedavi başarısını kısıtlamaktadır. 

Pankreas kanseri tedavisinde nihai amaç hastanın yaşam süresini uzatmak ve kanserin komşu sinirlere yaptığı baskı neticesinde ortaya çıkan şiddetli ağrı gibi sorunları kontrol ederek hastanın yaşam kalitesini arttırmaktır. Bu anlamda mümkünse pankreasın kanserli bölümünü çıkartmak, bu arada kesilen bölgelerde tümör kalmamasını sağlamak temel hedeftir. 

Ancak pankreastaki kitle damarları içine aldığı için çıkarılamayacak kadar ileri ise veya çıkarılsa dahi geride kanserli doku kalma ihtimali var ise Nanoknife olarak bilinen ve irreversible electroporation teknolojisi ile çalışan yöntem devreye girmektedir. 

Cerrahi dışındaki tümörü fiziki olarak yok eden yöntemler genelde ısı enerjisi ile çalışır ve bu nedenle damarlara yakın olarak kullanılamazlar. Ancak Nanoknife teknolojisi ısı enerjisi kullanmadan tümörlü dokuların hücre duvar yapısını bozarak etki etmektedir. Bu nedenle damarlara yakın olarak rahatlıkla kullanılabilir. Çünkü normal dokulara herhangi bir etkisi yoktur. 

Pankreas cerrahisinde Nanoknife kullanımı gerek çıkarılamayacak derecede ilerlemiş kanserli dokuların çıkarılmasına, gerekse de çıkarılabilecek kanserlerde damara yakın alanların kanserden tamamen temizlenmesine olanak sağlayarak pankreas kanseri cerrahi tedavisinde yeni bir olanak sunmaktadır. 

Diğer yandan pankreas kanseri cerrahi olarak tedavi edilmiş hastalarda en önemli sorun ilerleyen yıllarda karaciğerde metastaz gelişmesidir. Bunda da karaciğere direkt sindirim sisteminden kan taşıyan ana toplar damarın pankreasın hemen altından geçmesi rol oynamaktadır. Pankreastan bu damara çokça dal girmektedir. Bu nedenle pankreas kanseri erken dönemde dahi karaciğere metastaz yapabilmektedir. Nanoknife teknolojisi damara çok yakın çalışmaya olanak verdiğinden bu noktalardaki tümör hücrelerini öldürerek karaciğer metastazlarının önlenmesinde katkıda bulunabilir. 

Tedavisi zorlu ve sorunlu bir hastalık olan pankreas kanserinde Nanoknife gibi yeni teknolojiler hastalara yeni bir umut ışığı, cerrahlara da kansere karşı yeni ve etkili bir alternatif yaratmaktadır.